Stent mi, Bypass mı?

Kalp damarı darlığının tedavisinde stent mi daha iyidir, yoksa bypass mı? Bu, sık sorulan bir sorudur ve cevabı her hasta için farklıdır. Çünkü, herkes farklıdır. Doktorlar bu kararı vermeden önce pek çok faktörü göz önünde bulundururlar ve sizin için en iyisinin hangisi olduğuna öyle karar verirler. Bu yazıda, bu kararın verilmesindeki genel prensipleri özetlemeye çalışacağız.

Kalp hastalıklarının nasıl tedavi edildiğine dair internette okuduğunuz ya da arkadaşlarınızdan duyduğunuz bilgiler maalesef güncel ve doğru olmayabilir. Bunlar hatta size zarar bile verebilir. Sizin için en doğrusunu tıbbi durumunuzu anlayan ve güncel bilimsel verileri takip eden bir doktor verebilir.

Kardiyologlar ve kalp cerrahları kalp hastalıklarının tedavisini yapan iki farklı doktor grubudur. Kalp cerrahları, kalpteki sorunları ameliyatla çözerlerken [Örneğin, bypass (baypas)]; girişimsel kardiyologlar aynı sorunları ameliyatsız yöntemlerle çözerler (Örneğin, stent). Hem stent işlemi hem de bypass ameliyatı; kalp damar tıkanıklıklarının açılmasında uygulanan etkili yöntemlerdir. Yani, çoğu hasta için bir değil, iki ayrı çözüm yolu vardır. Bunu biraz detaylandırayım, ama önce stent ve bypassın ne olduğunu kısaca anlatayım:

Stent, tıkalı kalp damarlarını açmakta kullanılan, telden örme küçük bir borudur. Bir tür iskeledir (Stent ile ilgili daha kapsamlı bilgi için ilgili blog yazımızı okuyabilirsiniz). Bypass ameliyatı ise, kalp damarlarındaki tıkalı alanların ötesine yedek damar bağlayarak kan akımını yeniden sağlayan bir ameliyat türüdür. Bypass, İngilizce’de “yandan geçen” anlamındadır. Bypass ameliyatı için kullanılan damarlar, bacağınızdaki bir toplardamar veya göğsünüzdeki bir atardamar olabilir. Nadiren, el bileğinizden alınan bir atardamar da kullanılabilir. Ameliyatta, takılan damarın (greft) bir ucu kalp damarınızın tıkalı kısmının öncesine, diğer ucu da sonrasına bağlanır (Bypass ameliyatı ile ilgili daha kapsamlı bilgi için de ilgili blog yazımızı okuyabilirsiniz).

Bazı hastalarda stent tek seçenektir, bypass uygun değildir veya gereksizdir. Bazı hastalarda ise tam tersi geçerlidir; yani bypass tek seçenektir, stent uygun değildir veya gereksizdir. Bu hasta grubunda kardiyologlar ve kalp cerrahları zaten hemfikirlerdir. Ama, size bir doktor stent işlemini, diğer bir doktor ise bypass ameliyatını önermişse ne yapacaksınız? Burada kafanız doğal olarak karışacaktır. Aslında, çoğu hastada her ikisi de tercih edilebilir; yani ikisi de yanlış değildir. Bu düşünce, “Söz konusu insan sağlığı olunca, doğru olan yaklaşım nasıl net olmaz?” şeklindeki sezgilerinize ters gelebilir. Ama, güncel bilimsel veriler, uygun hastalarda her iki tedavininin de doğru olabileceğini göstermektedir. Yani amaç; bilimsel veri, klinik ve anatomik açıdan her iki yönteme de uygun olan bir hastaya her iki yöntemin de artılarını ve eksilerini kolayca anlayabileceği bir şekilde anlatmak ve nihai kararda hastanın da aktif rol almasını sağlamaktır.

Doktorunuz, neden stent ya da bypassı önerdiğini açıklarken size şunlardan bahsedecektir: Kalbinizdeki sorunların ciddiyetinden, diğer organlarınızdaki ilave sorunlardan ve genel sağlık durumunuzdan.

  • Kalbinizdeki sorunların ciddiyeti: Çatallı damar, sol ana damar (LMCA), aşırı kireçli damar ve kronik tıkalı damar (CTO) gibi durumlar vakanın “kompleks” olduğu anlamına gelir. “Kompleks”; vakanın stentle çözümünün teknik olarak zor olabileceği anlamına gelir. Hastaya bypass ameliyatı önerilmesinin temel nedeni, genellikle hastada bunlardan bir ya da birkaçının var olmasıdır. Yani, damarlarınızdaki darlıklar (ya da tıkanıklıklar) sayıca fazla ve kompleks yapıda olduğu için size bypass önerilmiş olabilir.
  • Diğer organlarınızdaki ilave sorunlar: Akciğer, karaciğer, böbrek veya beyin gibi hayati organlarda da sorun varsa bu, bypassın stentten daha riskli olacağı anlamına gelir. Örneğin, ilk tetkiklerde damarların durumu, bypassın daha iyi bir seçenek olacağını düşündürse de sonradan KOAH gibi ciddi bir akciğer hastalığınızın olduğu tespit edilirse, solunum cihazından ayrılamama olasılığı nedeniyle bypasstan ziyade artık stent daha doğru bir tercih haline gelir. Ya da tersine, aslında başta stentle çözülebilecek bir damar sorununuz olduğu düşünülse bile ilaveten kalp kapaklarınızda da sorun saptanırsa, zaten kalp kapağı ameliyatı olmak zorunda olduğunuzdan bu kez bypass tercih edilebilir; böylece, hem damar hem de kapak sorunlarınız tek operasyonla çözülmüş olur.
  • Genel sağlık durumunuz: Bazı hastalar günlük hayatta tuvalete bile yardım almadan gidemezler, yani çok düşkün durumdadırlar. Bu hastalar bypass ameliyatını kaldıramayabilirler ve bypasstan ziyade stentin tercih edilmesi gerekebilir.
Kompleks stentleme

Icon

 

Gelişen teknoloji sayesinde günümüzde, mesleki ilgi alanı kompleks işlemler olan tecrübeli bir girişimsel kardiyolog, damarlardaki kompleks tıkanıklıkları stentle de açabilir. Stent, bypass ameliyatı kararı verilen her 10 hastadan 9’unda bypass ameliyatı ile aynı verimi (klinik fayda) sağlar. Yani, bu hastalarda bypass ameliyatı da stent de eşit derecede etkilidir; ikisi de yanlış değildir. Ancak, her 10 hastanın 1’inde yine de mecburen bypass ameliyatı gerekir (Bkz. Referanslar).

Icon

 

Tedavi seçimi gibi ciddi kararlarda farklı bir hekimden ikinci bir görüş almanızı öneririz. Önerilen tedavi için en güncel bilimsel kanıtların anlaşılır bir dilde, referanslarıyla birlikte sunulmasını talep etmeniz önemlidir. 

ESC guideline
ESC guideline

Hasta ve Hasta Yakınlarına Öneriler

  • Kalp cerrahına başvurmuşsanız daha çok bypass; girişimsel kardiyoloğa başvurmuşsanız daha çok stent lehine karar verecektir. Bu, doğal insani refleksler gereği böyledir ve genellikle ikisi de yanlış değildir.
  • Kompleks vakaların stentle çözülebilmesi için bu konunun girişimsel kardiyoloğun mesleki ilgi alanında olması gerekir. Her kardiyolog kompleks vaka işlemleriyle ilgilenmeyi tercih etmez; böyle bir zorunluluk da yoktur. Her şeyden önce, kompleks stent işlemleri yıllar süren uzun bir eğitim süreci gerektirirler.
  • İkinci kez bypass ameliyatı olmak oldukça risklidir. Bu hastalarda genellikle stent tercih edilir.
  • Stenti daralan ya da tıkanan hastalarda stent içine yine bir stent takılarak sorun çözülebilir. Pek çok hastada tekrar stent içinde daralma olmaz. Ama, stent içinde nadiren tekrar (ikinci kez) daralma gelişebilir. Bu durumda artık genellikle stent önerilmez; bypass tercih edilir.
  • Klasik bypassta, damar alınan bacaklarda ve göğüste büyük bir yara izi kalır. Bacaklarda ayrıca kalıcı ödem (şişlik) oluşabilir. Bunlar sizin için önemli bir estetik kaygıya neden olacaksa, ya alternatif (yeni) ameliyat yöntemlerini (küçük kesi veya robotla yapılan bypass) ya da stenti tercih edin. Küçük kesiyle veya robotla yapılan bypassın kalbe sağladığı tıbbi fayda (Örneğin, yaşam süresi), klasik yöntemle yapılan bypassın sağladığı tıbbi faydayla aynıdır. Bu yeni yöntemlerin asıl faydaları, daha iyi bir estetik görünüm ve daha hızlı iyileşme sağlamalarıdır.
  • İlaçlı stentler, ilaçsız stentlerden daha iyidir. Son nesil ilaçlı stentler de önceki nesil ilaçlı stentlerden daha iyidir. Ancak, son yıllarda üretilen ilaçlı stentlerin çoğunda kayda değer bir kalite farkı bulunmamaktadır.
  • Bypass için alınacak damar için toplardamar değil de atardamarların tercih edilmesi, takılan bu damarların uzun yıllar açık kalma olasılığını ciddi derecede artırır. Örneğin; klinik ve anatomik açıdan uygunsa hem sol hem de sağ göğüs atardamarını (LIMA ve RIMA) kullanmak, sadece sol göğüs atardamarını (LIMA) kullanıp diğer yerler için bacak toplardamarlarını (safen venler) kullanmaktan daha iyidir.
  • Bypass olmak, ilerleyen süreçte gerekirse stent takılmasına genellikle engel olmaz. Stent takılması da sonradan bypass olmaya genellikle engel olmaz.
  • Bypass ameliyatından sonra hasta, bir kısmı koroner yoğun bakım ünitesi olmak üzere birkaç gün hastanede yatar. Stentten sonra ise hasta, genellikle ertesi gün taburcu olur. Hastanın toparlaması stente göre daha uzun sürer. Bu süre, bypassta genellikle birkaç haftayken stentte birkaç gündür.
  • Bazı insanlar korkularını bir türlü aşamaz ve bypass olmak istemez. Dolayısıyla, karakteriniz ve psikolojik durumunuz tedavi seçiminde önemlidir.

Icon

 

Prof. Dr. Şükrü Akyüz, girişimsel kardiyologdur. Mesleki ilgi alanı, kalp hastalıklarının ameliyatsız yöntemlerle tedavisidir. Kompleks damar tıkanıklıklarının özel stentleme yöntemleriyle ameliyatsız açılması da bu tedavilere dahildir.  

Sık Sorulan Sorular

Stent işlemi ve bypass ameliyatının riskleri nelerdir?

Her işlem gibi stent işleminin de bypass ameliyatının da riskleri vardır. Risk aslında kişiden kişiye değişir. Örneğin, kalp krizi sırasında acil yapılan işlemler daha risklidir. İlave başka ciddi bir hastalığı olan hastalara yapılan işlemler en tecrübeli hekimler tarafından yapılsa bile daha risklidir. Kompleks vakalara yapılan işlemler de daha risklidir. Her iki yöntemde de görülebilen ortak komplikasyonlar şunlardır:

  • Kasık ya da el bileği damarı hasarı: Stent işleminde giriş yerinde hafif morarma olması normaldir. Kasık ya da el bileği damarında ciddi kanama veya tıkanıklık gelişebilir. Dolayısıyla, kan takviyesi ya da acil damar ameliyatı nadiren gerekebilir. Ameliyatta da ilaç, kan ve sıvı verilebilmesi için açılan boyun yolu ve diğer damar giriş yerlerinde benzer sorunlar oluşabilir.
  • Kalpte ritim bozukluğu: Kendiliğinden geçen kısa süreli ritim bozuklukları sık görülür, ama önemi yoktur. Nadiren, ilaç ya da elektrik şoku verilmesini gerektiren acil durumlar gelişebilir.
  • Böbrek yetersizliği: Stent işlemi sırasında görüntü elde etmemizi sağlayan boya ortalama her 100 hastanın 5’inde böbrekleri bozar. Risk halihazırda böbrek sorunu olanlarda daha da fazladır. Örneğin, ileri evre böbrek yetersizliğinde risk 5 kat fazladır. Gelişen böbrek bozukluğu genellikle geçicidir; damardan sıvı takviyesiyle tamamen düzelir. Çok nadiren geçici diyaliz gerekebilir. Böbrek yetersizliği, kalbin durdurulup kalp-akciğer pompasına geçilmesi nedeniyle böbreğin az kan almasına bağlı olarak ameliyatta da görülebilir.
  • Alerji: Stent işleminde kullanılan boyaya bağlı nadiren alerji gelişebilir. Ciltte kaşıntılı kızarıklıklar oluşabilir, bunlar geçicidir. Çok nadiren alerjik reaksiyonlar solunumu engelleyecek kadar ciddi olur. Ameliyatta genel anestezi için verilen ilaçlar da alerjik sorunlara yol açabilir.
  • Kalp krizi: Stent işleminde, hastanın damarları çok narinse kateterler bu damarlara zarar verebilir. Bu riski önceden anlamak genellikle mümkün değildir. Bu nadiren kalp krizine neden olabilir ve hastanın acilen kalp ameliyatına alınması gerekebilir. Ameliyat uzun sürerse de ameliyat sonrası kalbin bir bölümü canlılığını yitirebilir ve kalıcı hasar (kalp yetersizliği) oluşabilir. Nadir de olsa hem stentler hem de bypassta takılan yedek damarlar (greft) tıkanıp kalp krizine neden olabilirler.
  • Felç: Kalbe ulaşmamızı sağlayan damarların narin bölgelerinden kateterin dokunmasıyla kopan küçük yağlar veya pıhtılar beyin damarlarına nadiren kaçabilir; geçici ya da kalıcı felç (inme) gelişebilir. Ameliyatta da kalp-akciğer pompasının bağlandığı damarda (aortta) bulunan yağlar veya sistemde oluşan pıhtılar nedeniyle felç gelişebilir.
  • Kalp damarı çatlaması, yırtılması veya patlaması: Stent işleminde nadiren bu sorunlar gelişir. Çoğu durumda işlem esnasında yapılan acil müdahalelerle sorun çözülür. Çok nadiren acil ameliyat gerekebilir. Bypassta da damarlara dikiş atılan yerlerden kan kaçağı olabilir.
  • Ölüm: Yapılan acil müdahaleler işe yaramayıp çok nadiren hasta hayatını kaybedebilir.
  • Diğer: Ameliyatta yukarıdaki risklere ek olarak; göğüste kesi yapılan yerde cilt enfeksiyonları, göğüs içi bölgede derin enfeksiyonlar, zatürre, yer yer akciğer dokusunda sönmeler (atelektazi), genellikle birkaç ay içinde düzelen hafıza kaybı veya net düşünme zorluğu, bacaktan akciğerlere pıhtı atması ve kalp zarının ameliyattaki kesiye bağlı olarak zamanla sertleşip kalbi sıkıştırması (konstriktif perikardit) gelişebilir. Nadiren, kalp zarı zamanla iltihaplanıp göğüs ağrılarına neden olabilir (Dressler sendromu).

Bu riskler beni kaygılandırdı, ne yapmalıyım?

Kaygılanmakta haklı olabilirsiniz, ama unutmayın: Bu komplikasyonlar çok nadir gelişir. Önemli olan stentin ya da bypassın gerçekten gerekli olup olmadığıdır. Eğer, güncel bilimsel verilere ve kılavuzlara uygun bir şekilde karar verilmişse düşük olasılıklara takılıp bu işlemlerden kaçınmak aslında kendinizi kalp krizi ve ölüm gibi risklere çok daha fazla maruz bıraktığınız anlamına gelir.

Stent işlemi ve bypass ameliyatı ne kadar sürer?

Stent işleminin süresi, damarların anatomik özelliklerine ve kaç damara stent takılacağına göre değişir. Kompleks vakalarda genellikle 1,5-2 saattir. Bypass ameliyatı ise, genellikle 3-4 saat sürer. Gerekli olan süre, bypass ameliyatının türüne (klasik, küçük kesi vb.) ve kaç damara bypass yapılacağına göre değişir.

Stent ya da bypass ameliyatı yerine sadece ilaçla tedavi olunamaz mı?

Her zaman olmasa da çoğu durumda stent işlemi yerine aslında sadece ilaç tedavisi tercih edilebilir. Günümüzde kalbin oksijeni tasarruflu kullanmasını sağlayan ya da kalp damarlarını genişletip daha fazla kan akımı ve oksijen ulaştırılmasını sağlayan ilaçlar sayesinde hiç stent takmadan benzer faydalar elde edilebilir. Stentin en büyük faydası ilaçlara göre hastanın şikayetlerini daha hızlı (çoğunlukla, ertesi günden itibaren) gidermesi ve ömür boyu kullanılacak ilaç sayısını azaltmasıdır. Stent bazı özel durumlarda (Örneğin, LMCA işlemleri) hastanın ömrünü de uzatır; kalp krizi gibi durumlarda yapılan acil stentleme işlemi ise hayat kurtarır. Bu özel durumlarda tek başına ilaçla tedavi olmak, stent kadar faydalı olmaz. Ameliyat ise çoğunlukla zaten bu özel durumlarda uygulanan bir tedavi yöntemidir. Ameliyat kararı alınacak kadar ciddi damar sorunları varsa tek başına ilaç kullanmak yetersiz kalır

Stent tıkanır mı?

Teknik açıdan başarılı olan bir stent işlemi sonrası hastanın; ilaçlarını düzenli kullanması, yüksek tansiyon ve diyabet gibi risk faktörlerini kontrol etmesi ve sağlıklı yaşam tarzını uygulamaya başlaması stentin daralma veya tıkanma olasılığını oldukça azaltır. Kompleks vakalarda genellikle daha fazla yerde sorun vardır, bu nedenle de daha fazla stent gerekir. Ne kadar fazla sayıda ve uzun stent takılırsa aşırı doku büyümesine bağlı stent içinde darlık (in-stent restenoz) gelişme olasılığı da o kadar fazla olur (Damar çapının %100’üne ulaşan ve kan akımını tamamen engelleyen darlığa “tıkanıklık” adı verilir). Ama, bu, stentlerin büyük ihtimalle daralacağı şeklinde yorumlanmamalıdır. 10 yıl içinde stentte darlık gelişmesi; kompleks olmayan (olağan) her 10 vakanın sadece 1’inde görülürken, kompleks olan her 10 vakanın 2’sinde görülür. Tersten okunduğunda, kompleks olmayan vakaların %90’ında, kompleks vakaların ise %80’inde stentlerde darlık gelişmez. Darlık gelişecekse çoğu vakada ilk 1 yıl içinde olur. Ayrıca, darlık gelişenlerde ikinci kez yapılan işlemle vakaların yaklaşık yarısında sorun çözülür ve tekrar darlık gelişmez. Stentin pıhtıyla aniden tıkanıp kalp krizine yol açması ise her 100 kişiden sadece 1’inde görülen bir tablodur. Bunun pek çok nedeni olsa da en sık nedeni hastanın kan sulandırıcı ilaçlarını kullanmamasıdır. Özetle, stentlerin belli bir ömrü yoktur; çoğu hastada stentler ömür boyu açık kalırlar.

Bypass damarları tıkanır mı?

Stentin aksine bypass ameliyatında takılan damarların (greft) daralma veya tıkanma olasılığı yıllar içinde yavaş yavaş artar. Her 10 vakadan 1’inde greftler 1 ay içinde tıkanır. Bu, sıklıkla teknik yetersizlik nedeniyle olur. Tıkanma olasılığı greftin türüne göre değişir. Atardamar olan greftler (göğüsten ve koldan alınanlar) her 10 kişiden sadece 1’inde 10 yıl içinde tıkanır. Tersten okunduğunda, atardamar olan greftler %90 vakada en az 10 yıl boyunca çalışır. Oysa, toplardamar olan greftler (bacaktan alınanlar) her 10 kişiden 5’inde 10 yıl içinde tıkanır; hatta bu tıkanmaların yarısı ilk 1 yıl içinde gerçekleşir. Yani, atardamarların kullanılması uzun vadede damar açıklığı açısından en iyi sonuçları sağlar. Özetle, greftlerin belli bir ömrü yoktur; çoğu hastada atardamar olan greftler ömür boyu açık kalırlar.

Stent takılan hasta kaç yıl yaşar?

Stentlerin belli bir ömrü yoktur. Stent takılacak hastanın kaç yıl yaşayacağı net olarak bilinemez. Sadece, aynı özelliklere sahip önceki hastaların istatistiklerine bakılarak tahmini yüzdeler verilebilir. Bu istatistiği olumsuz etkileyen faktörlerin en önemlileri şunlardır: Stent işlemindeki teknik yetersizlik, hastanın yaşlı olması, kalp yetersizliği, kalp kapağı hastalığı, başka organlarda da ciddi hastalıkların varlığı, hipertansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, sigara, ilaç kullanım uyumsuzluğu ve sosyal destek eksikliği.

Bypasslı hasta kaç yıl yaşar?

Bypass ameliyatından sonra çoğu hasta kendini daha iyi hisseder ve yıllar boyunca hiçbir şikayet oluşmaz. Ancak, zamanla, yeni takılan damarlar tıkanabilir ve stent veya ikinci kez bypass ameliyatı gerekebilir. Hastanın kaç yıl yaşayacağını ise kestirmek zordur. Bu süre, bazı hastalarda (örneğin; diğer hayati organlarından birinde ciddi sorunlar olan vakalar) birkaç yıl gibi kısa olabilirken, bazı hastalarda yaşam beklentisi sağlıklı insanlarla aynıdır. Stentli hastalara benzer şekilde, istatistiği etkileyen yukarıda saydığımız faktörler bypasslı hastalarda da rol oynar.

Referanslar

Kompleks Stent Vakalarımızdan Örnekler

     VAKA 1

  • Sorun: Kalbin ön ana damarındaki (LAD) kıvrımlı bölgede darlık var.
  • Başka bir hastanedeki karar: Bypass ameliyatı.
  • Hastanın kararı: Kaygıları nedeniyle ameliyat olmak istememiş.
  • Son karar: Kompleks stentleme teknikleriyle damarın açılması.
  • Girişimsel kardiyolog: Prof. Dr. Şükrü Akyüz
  • Sonuç: Başarılı.

     VAKA 2

  • Sorun: Kalbin ön ana damarındaki (LAD) çatallı bölgede darlıklar var.
  • Başka bir hastanedeki karar: Bypass ameliyatı.
  • Hastanın kararı: Kaygıları nedeniyle ameliyat olmak istememiş.
  • Son karar: Kompleks stentleme teknikleriyle damarın açılması.
  • Girişimsel kardiyolog: Prof. Dr. Şükrü Akyüz
  • Sonuç: Başarılı.

     VAKA 3

  • Sorun: Kalbin sol ana damarında (LMCA) darlık var. Darlık, damarın çatallandığı riskli bölgede bulunuyor.
  • Başka bir hastanedeki karar: Hastanın akciğer ve böbreğinde de ciddi sorunlar olduğu için bypass ameliyatı çok riskli olacağından heyet kararıyla riskli stentleme işlemi.
  • Hastanın kararı: Riskli de olsa stentleme işlemini onaylıyor.
  • Son karar: Kompleks stentleme teknikleriyle damarın açılması.
  • Girişimsel kardiyolog: Prof. Dr. Şükrü Akyüz
  • Sonuç: Başarılı.

     VAKA 4

  • Sorun: Kalbin yan tarafındaki ana damarda (CX) bulunan stent tamamen tıkanmış. Tıkanıklık damarın çatallandığı riskli bölgede uzun süredir bulunuyor (CTO).
  • Başka bir hastanedeki karar: Medikal takip, yani ilaçla çözüm.
  • Hastanın kararı: İlaçları uygun şekilde kullanacağını onaylıyor.
  • Son karar: Başlangıçta bu karar uygun olsa da hastanın yürürken oluşan göğüs ağrısı çok sayıda ilaç kullanmasına rağmen hala devam ediyormuş. Bu nedenle son karar, kronik tıkalı damarın kompleks stentleme teknikleriyle açılması. Bypass ameliyatı bu yan damar için zaten seçenekler arasında değil.
  • Girişimsel kardiyolog: Prof. Dr. Şükrü Akyüz
  • Sonuç: Başarılı.

     VAKA 5

  • Sorun: Kalbin ön ana damarının (LAD) çatallanıp ikiye ayrıldığı dallardan birinde darlık, diğerinde de kronik tam tıkanıklık (CTO) var.
  • Hastanın kararı: Hem ameliyata hem stente uygun anatomi var. Hasta, stent tercih ediyor.
  • Karar: Kompleks stentleme teknikleriyle damarın açılması.
  • Girişimsel kardiyolog: Prof. Dr. Şükrü Akyüz
  • Sonuç: Başarılı.