CTO (Kronik Total Oklüzyon) Nedir?

Bir damarda “darlık” varsa damar içinde kanın az da olsa geçebileceği küçük bir açıklık yine de vardır. “Tıkanıklık” ise damarın tamamen kapalı (%100) olmasıdır. Darlıktaki küçük açıklıktan geçen kan akımı sayesinde; tıkanıklıkta ise gelişen kılcal damar bağlantısı (kollateral) sayesinde ilgili kalp dokusu yaşamaya yetecek kadar kan (oksijen) alabilir.

Tıkanıklık; yumuşak ya da sert yapıda olabilir. Kalp krizi esnasındaki tıkanıklık yumuşaktır, çünkü pıhtıdan kaynaklanır. Oysa, sert tıkanıklıklar zamanla biriken yağ ve yoğun kireçten kaynaklanır. Üç aydan daha uzun süredir var olan bu kronik tıkanıklıklara CTO (kronik total oklüzyon) adı verilir. CTO’yu açmak, darlığı ya da yumuşak tıkanıklığı açmaya göre daha zordur.

kronik total oklüzyon - CTO
Damardaki darlık ile tıkanıklığın farkı

CTO (kronik total oklüzyon) semptomları nelerdir?

Kronik damar tıkanıklığı semptomları ile damar darlığı semptomları aynıdır. Semptomlara bakarak bir kişide darlık mı yoksa tıkanıklık mı olduğu ayırt edilemez. Semptomlar, hastalığın ciddiyetine bağlı olarak kişiden kişiye değişir. Bazı kişilerde hiç semptom görülmez. Bazı hastalar hareket halindeyken veya yoğun stres altındayken göğüs ağrısı (anjina) ya da tam tanımlayamadıkları rahatsızlık hissi tanımlarken; bazıları ise, nefes darlığı, çabuk yorulma, hazımsızlık veya mide ekşimesi tanımlayabilirler. Bu şikayetler hafif veya şiddetli olabilir ve istirahat halindeyken genellikle ortaya çıkmazlar.

CTO (kronik total oklüzyon) nasıl tedavi edilir?

Kronik total oklüzyon eskiden sadece bypass ameliyatı ile tedavi edilebilirdi. Artık, günümüzün modern tıp teknolojisinin yardımıyla bu damarlar kalp ameliyatına gerek kalmadan ameliyatsız yöntemlerle de açabilir. Bunu girişimsel kardiyologlar yapar. CTO’nun ameliyatsız açılabilmesi için bu konunun girişimsel kardiyoloğun mesleki ilgi alanında olması gerekir. Her kardiyolog CTO ile ilgilenmeyi tercih etmez; böyle bir zorunluluk da yoktur. Her şeyden önce, CTO işlemi yıllar süren uzun bir eğitim süreci gerektirir. 

CTO’nun ameliyatsız açılması, damar darlığının stentle açılmasına göre daha teknik ve farklı bir işlemdir. Şöyle ki; klasik stent videomuzda gördüğünüz üzere, stenti yerleştirebilmek için önce çok ince bir telin damardan geçirilmesi gerekir. Ama, darlıktan farklı olarak tıkanıklıkta telin geçebileceği bir boşluk yoktur. Hatta, CTO alanı o kadar serttir ki, daha ilk aşama, yani sıradan bir tel ile o bölgeyi delip geçmek bile mümkün olmayabilir. Bu durumda; uzatma kateteri, mikrokateter, sivri ve sert teller, yüksek basınçlı balon, bıçaklı balon, matkap benzeri alet (rotablatör) ve şok dalgalarıyla taş kırma aleti (IVL) gibi çok özel malzemeler gerekebilir. Ek olarak, özel girişimsel teknikler uygulanır.

CTO açma işlemi genellikle önce ön taraftan (antegrad) girilerek yapılmaya çalışılır. Bazen, yine ön taraftan, ama damar boşluğundan ilerleyerek değil de damar duvarı içinden (ADR) ilerleyerek damar açılır. Ama, damara her zaman ön taraftan giriş mümkün olmaz ve tıkalı yere arka taraftan, yani ters yönden (retrograd) ulaşmak gerekir (Eve kapıdan değil de pencereden girmek gibi). Bu yöntemde, tıkanıklıktan önceki kısmı tıkanıklıktan sonraki kısma bağlayan kılcal damarlar yardımıyla tıkalı bölge nispeten daha yumuşak olan arka tarafından delinerek geçilir. Hatta, bazen bu kılcal damarlar farklı ana damarlar arasında bulunur ve tıkanıklığın arka tarafına diğer damardan girerek ulaşırız. Örneğin, sol damardaki tıkanıklık, ön taraftan geçilemeyince sağ damardan girilip, sağ ve sol damar arasında bağlantı sağlayan kılcal damarlar üzerinden ilerleyip, tıkalı yer ters taraftan geçilebilir. Teli, tıkanıklıktan geçirdikten sonraki stent takma aşaması nispeten daha kolay olan aşamadır. Tüm bu aşamalar ortalama iki saat sürer. Ama, bu süre vakadan vakaya değişebilir; daha kısa ya da daha uzun olabilir.

kronik total oklüzyon - CTO
3 metre uzunluğundaki tel ile sağ bacaktan kalbe ulaşıp, kalpteki kılcal damarlar içinden ilerleyip, tıkalı damarı ters yoldan geçip, sol bacaktan tekrar dışarı çıkılması (Retrograd CTO)
kronik total oklüzyon - CTO

Her damar tıkanıklığını açmak gerekir mi?

Tıpta, sezgisel olarak bize mantıklı gelen bir durumun bilmediğimiz bazı mekanizmalar nedeniyle hiç de düşündüğümüz gibi bir sonucu sağlamadığı durumlar vardır. CTO da bunlardan biridir. Kontrollü, randomize, çok merkezli bilimsel araştırmalarda CTO’nun açılmasının asıl faydası hastanın semptomlarını gidermesidir. Bazen, kalbin pompa gücünü artırdığı, ancak ilaç tedavisine kıyasla genel olarak hastanın ömrü üzerine çok da etkili olmadığı görülmüştür. Bu sonuçların nedenleri şunlar olabilir:

  • Hasta seçiminin uygun olmaması. Örneğin, kalp dokusunun canlı olmamasına rağmen CTO açma işleminin yapılması
  • CTO işlemi sırasındaki komplikasyonlardan dolayı olası faydaların da kaybedilmesi
  • Bilimsel araştırmalardaki tasarım veya istatistik hataları

Dolayısıyla, zaten semptomu olmayan ve kalbin pompa gücü normal olan birini, CTO işleminin olası risklerine maruz bırakmak kar-zarar dengesi açısından doğru değildir.

CTO KTO endikasyonları
CTO açma şartları

Icon

 

Gelişen teknoloji sayesinde günümüzde, mesleki ilgi alanı kompleks işlemler olan tecrübeli bir girişimsel kardiyolog, CTO da dahil olmak üzere damarlardaki kompleks tıkanıklıkları stentle de açabilir. Stent, bypass ameliyatı kararı verilen her 10 hastadan 9’unda bypass ameliyatı ile aynı verimi (klinik fayda) sağlar. Yani, bu hastalarda bypass ameliyatı da stent de eşit derecede etkilidir; ikisi de yanlış değildir. Ancak, her 10 hastanın 1’inde yine de mecburen bypass ameliyatı gerekir (Bkz. Referanslar).

Icon

 

Tedavi seçimi gibi ciddi kararlarda farklı bir hekimden ikinci bir görüş almanızı öneririz. Önerilen tedavi için en güncel bilimsel kanıtların anlaşılır bir dilde, referanslarıyla birlikte sunulmasını talep etmeniz önemlidir. 

CTO açma işlemi riskli midir?

CTO ile ilgilenen tecrübeli bir girişimsel kardiyolog her 10 CTO vakasından 9’unun damarını açabilir. Ancak, her işlem gibi CTO işleminin de riskleri vardır. Ölüm, felç, kalp krizi, damar delinmesi ve acil kalp ameliyatı gibi ciddi komplikasyonlar toplamda klasik stent işleminde her 1000 hastadan 2’sinde (%0.2) gerçekleşirken CTO işleminde 20 hastada (%2) gerçekleşir. Bu riskler, klasik stent işlemindeki risklerle aslında bire bir aynıdır. Ancak, CTO işleminin nispeten daha uzun sürmesi nedeniyle radyasyon hasarı, kontrast boyaya bağlı böbrek hasarı ve kalp damarının delinmesi (perforasyon) klasik stentlemeye göre daha sık görülür. Bu olası riskler bazı hastalarda kaygıya neden olabilir. Ama, unutulmamalıdır ki; bu komplikasyonlar çok nadir gelişir. Tersten okursanız, aslında her 100 hastadan 98’inde komplikasyon gelişmez. Önemli olan, CTO açma işleminin gerçekten gerekli olup olmadığıdır. Eğer, güncel bilimsel verilere ve kılavuzlara uygun bir şekilde karar verilmişse, bu işlemden kaçınmak aslında hastanın düşük hayat kalitesiyle yaşamaya devam etmesi anlamına gelir.

CTO açılamazsa ne olur?

İlk işlemde mevcut olmayan özel malzemeler temin edildikten sonra aynı doktor, işlemi tekrar yapmayı deneyebilir. İlk işlemde uygulama fırsatı bulamadığı teknikleri bu kez uygulayabilir ve başarı sağlayabilir. Bazen, daha farklı teknikler uygulama tecrübesi olan ve özel malzemeleri temin etme imkanı başka bir doktor, işlemi tekrar yapmayı önerebilir ve başarıya ulaşabilir. Bazen de vaka teknik açıdan çok uğraştırıcı olup aslında başarısızlık söz konusu değildir. Aslında, uzun sürdüğü için fazla radyasyon ve kontrast boyaya bağlı komplikasyonlar gelişmemesi için doktor, işlemi tamamlamadan sonlandırır ve devamını ayrı bir seansta yapar. Her şeye rağmen en iyi şartlarda bile her 10 vakanın 1’inde damar açılamaz. Ancak, komplikasyon olmadığı müddetçe damarın açılamaması, damarı başlangıçtaki haline göre genellikle daha kötü duruma getirmez.

Icon

 

Prof. Dr. Şükrü Akyüz, girişimsel kardiyologdur. Mesleki ilgi alanı, kalp hastalıklarının ameliyatsız yöntemlerle tedavisidir. Damarı tersten açma (retrograd yol) dahil olmak üzere CTO’nun ameliyatsız açılması da bunlardan biridir.

Referanslar